Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in, Kıbrıs Türklerinin Rumlar tarafından uğradığı baskı ve zulmü önlemek, adada barış ortamını sağlamak amacıyla 20 Temmuz 1974’te başlattığı Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden 50 yıl geçti. Cumhuriyet’e 50 yılın değerlendirmesini yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, 20 Temmuz’un ne anlama geldiğini görmek için tarihe bakmak gerektiğini söyledi. Kıbrıs Rum anlatısında önemli bir yer kaplayan Enosis’i (Yunanistan’a bağlanma) gerçekleştirme hedefine atıf yapan Korukoğlu, 15 Temmuz 1974 askeri darbesi başta olmak üzere konunun tarihsel gelişimini anımsattı.
1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rumların elinde 1963’te bir Rum Devleti’ne dönüştüğünü belirten Korukoğlu, geçen 11 yılın Kıbrıslı Türkler için çok acı yıllar olduğunu söyledi. Korukoğlu, “Aynı zamanda bu 11 yıl, Kıbrıslı Türklerin bugün KKTC ile taçlandırdığı mücadelenin de, devletleşme adımlarının da başladığı yıllardır. Türkiye, hak ve yükümlülüklerini kullanarak müdahalede bulunmuştur. Eğer Türkiye müdahale yapmamış olsaydı bugün adada Kıbrıslı Türk kalmayacaktı. Bu esasta bir barış harekâtıdır. Nedeni de şudur; Tıpkı Ecevit’in dediği gibi hem Kıbrıslı Türklerin hem de Rumların mal ve can güvenliği korundu. 1974 Barış Harekâtı, 1983’te KKTC’nin kurulmasına giden süreç için önemlidir. 20 Temmuz ansızın ortaya çıkmadı. Rumların ve Yunanların darbe girişimlerinin sonucunda ortaya çıkmış bir harekâttır” dedi.
Doğu Akdeniz’in hem KKTC hem de Türkiye için bir güvenlik meselesi olduğunu dile getiren Korukoğlu, “Türkiye’nin müdahalesi olmasa bugün Gazze’den farklı bir durumda olmazdık” diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin sözde bir devlet olarak tanınmasına karşın KKTC’nin ise sadece bir “toplum” olarak kabul edildiğini söyleyen Korukoğlu, “Bizim talebimiz bu asimetrinin düzeltilmesi. KKTC’nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü tanınmalıdır. Uluslararası toplum tarafından uygulanan haksız izolasyondan kaynaklı olarak bugün Kıbrıslı Türk sporcular uluslararası müsabakalara katılamıyor. Ülkemize doğrudan uçuş yapılamıyor. Siyasi temsiliyetimizi engelliyorlar. Bu kadar izolasyon varken kendi ekonomimizi geliştirmek konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Esasen bu bir insan hakkı ihlalidir. Bu haksız izolasyonun kalkmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KRİTERLER’ UNUTULDU
Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs’taki Türk varlığını reddeden tutumunu yorumlayan Korukoğlu, Kıbrıs Adası’nda yeni bir ortaklık kurulmasını öneren ve referandumda Rum tarafınca kabul edilmeyen Annan Planı sonrasında AB’nin Türklere uygulanan izolasyonun kaldırılmasına yönelik bir açıklama yaptığını ancak bugüne kadar bunun uygulanmadığını anımsattı.
‘BAKÛ İLE MESAFE ALINDI’
KKTC’nin tanınmasına ilişkin Azerbaycan ile son birkaç yılda önemli mesafeler alındığını aktaran KKTC Büyükelçisi Korukoğlu, “Azerbaycan’ın atacağı adımların Azerbaycan’a zarar vermesini de istemeyiz. Sadece Azerbaycan değil, birkaç ülkeyle daha önemli adımlar kat edeceğimizden eminiz” şeklinde konuştu.